PAROJE • REKABET ANALİZİNDE PORTER’IN BEŞ GÜCÜ

Tüm şirketler için sektörün mevcut durumu çok önemlidir. Hem yeni bir şirket kuranlar  hem de hali hazırdaki şirketler sektörün güçlü ve zayıf yanlarını bilmek ister. Bu amaçla sektör analizi yapılır. Sektörü ve sektördeki rekabeti doğru şekilde tespit edebilmek için çeşitli sektör analizi yöntemleri bulunmaktadır. Bu analizlerin başında da “Porter’ın Beş Gücü” isimli analiz gelmektedir. İlk defa  Michael E. Porter'ın 1980 yılında yazdığı bir kitapta geçen “Porter’ın Beş Gücü” günümüzde de sıklıkla kullanılmaktadır. Bu analiz adından da anlaşılacağı gibi beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar;

        ·        Sektördeki rekabet,

        ·        İkame ürünlerin tehditleri,

        ·        Tedarikçilerin pazara olan hakimiyetleri,

        ·        Pazara yeni rakip giriş tehdidi,

        ·        Müşterilerin pazarlık tehdididir.

Bazen altıncı aşama olarak tamamlayıcı ürünlerin analizi de yapılmaktadır.

Yazının devamında “Porter’ın Beş Gücü” detaylı açıklanacak ve Türkiye’deki havayolu sektöründen örnek verilecektir.

Sektördeki Rekabet

Sektördeki rekabet incelenirken öncelikle pazardaki rakip sayısına bakılır. Rakip sayısı arttıkça fiyatların düşme ihtimali ve dolayısıyla karın azalması riski artmaktadır. İkinci olarak rakip firmaların ürünleri ile incelenen şirketin ürünleri kalite, servis hizmetleri vs. yönünden karşılaştırılır. Bunun yanında rakiplerin kimler olduğu, kaç yıldır sektörün içinde olduğu vs. incelenir.

Türkiye’de havayolu sektöründeki şirket sayısı azdır fakat sektörde bulunan şirketler köklü şirketlerdir. Bunun yanında yurtiçi uçuşlarda hem Pegasus ve Anadolujet gibi düşük fiyat politikası ile öne çıkan şirketler, hem de THY gibi kalite anlayışı ile ön plana çıkan şirketler bulunmaktadır. Yurtdışı uçuşlardaysa rekabete yabancı şirketler de dahil olmaktadır. Bunlardan dolayı havayolu sektöründe rekabet yüksektir.

İkame Ürünlerin Tehdidi

Pazardaki ürünün yerine kullanılabilecek ikame ürünler pazardaki ürünün fiyatını ve satış rakamlarını doğrudan etkiler. Eğer müşteri, ürününüze ikame olabilecek bir ürüne daha kolay ya da daha ucuza ulaşabiliyorsa fiyat düşürmek zorunda kalabilirsiniz. Böylece rekabet gücünüz ve  pazar payınız azalır. Fakat ürününüz için ikame ürün tehdidi yoksa bu durum elinizi güçlendirir.

Bilimsel araştırmalara göre demiryolu ve karayolu 1000 km mesafeye kadar havayoluna karşı bazı avantajlara sahip olabilmektedir. Ancak 1000 km’nin üzerindeki mesafelerde havayolu diğer ulaşım türlerine göre ciddi avantajlara sahiptir. Özellikle karayolu ve demiryolu ile uzun mesafeler için yolculuk süresi havayoluna göre çok fazladır. Bundan dolayı havayolu sektöründe yurtdışı uçuşlar için ikame ürün tehdidi çok düşüktür. Yurtiçi uçuşları için karayolu ve demiryolu belirli uçuş rotalarında tehdit oluşturabilmektedir. İstanbul-Ankara arasındaki mesafenin hızlı tren ile 4 saate inmesi bu hattaki seferlerin yoğunluğunu etkilemiştir. Ancak ülkemizdeki demiryolu ağı kısıtlı olduğu için kısa ve orta vadede havacılık sektörü için ciddi tehdit oluşturması beklenmemektedir.

Tedarikçilerin Pazara Olan Hakimiyetleri

Tedarikçilerin pazara olan hakimiyetleri, tedarikçilere karşı ne kadar pazarlık yapabileceğinizi ifade eder. Ürününüzü tedarik edebileceğiniz tedarikçi sayısı fazla ise, tedarikçinizin herhangi bir fiyat artış talep  etmesi halinde rahatlıkla başka bir tedarikçiye geçebilirsiniz. Ancak tedarikçi sayısı az ise bu mümkün olmaz ve tedarikçi pazarlık gücünü elinde bulundurur. Buna ilave olarak, tedarikçi değiştirme maliyeti de önemlidir. Tedarikçi sayısı fazla olsa bile tedarikçi değiştirme maliyetiniz yüksek ise tedarikçinizin pazarlık gücü fazla olur.

Havacılık sektöründe üç çeşit tedarikçi vardır. Bunlar, uçak tedarikçileri, havaalanı servis sağlayıcıları ve yakıt tedarikçileridir. Uçak tedariği büyük oranda Boeing ve Airbus şirketlerinden yapılabilmektedir ve Dünya’daki neredeyse tüm havayolu şirketlerine bu iki şirket uçak satmaktadır. Ayrıca havayolunun tüm sistemi (pilot ve kabin personeli eğitimi, bakım personeli eğitimi vs.) uçağın Boeing yada Airbus olmasına göre değiştiği için tedarikçiyi değiştirmek de çok maliyetlidir. Bunlardan dolayı uçak tedarikçilerinin pazarlık gücü yüksektir. Her havaalanında genellikle bir adet servis sağlayıcı bulunmaktadır ve o meydanı kullanan bütün havayolu şirketleri mecburen bu servis sağlayıcı ile işbirliği yapmak zorundadır. Bu sebeple servis sağlayıcıların pazarlık gücü yüksektir. Yakıt fiyatları ise uluslararası piyasaya göre değişmektedir. Havayolu şirketleri riskten korunma (hedging) yöntemleri ile yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalardan kaçınabilmektedir.

Pazara Yeni Rakip Giriş Tehidi

Pazara yeni rakip girişi sektörün ve mevcut şirketlerin gidişatında çok önemli bir etkiye sahiptir. Yüksek teknoloji, patent, detaylı  Ar-Ge çalışması vs. gerektiren sektörlerin giriş maliyetleri yüksektir. Bu durumda yeni rakiplerin sektöre girmesi zordur ve sektörde kısa vadede keskin değişimler olma riski düşüktür. Bundan  dolayı kar marjı daha yüksek olur. Ancak giriş maliyetinin düşük olduğu sektörlerde pazara kısa sürede yeni rakipler girebilir. Yeni rakiplerin girmesi de fiyatların düşmesi ve rekabetin artması anlamına gelir. Bu durumda kar marjı daha düşük olur ve sektörde kısa vadede değişimler oluşması riski vardır.

Havacılık sektöründe piyasaya yeni rakibin girmesi oldukça zordur. Bunun en temel sebebi sektöre giriş maliyetinin çok yüksek olmasıdır. Diğer sebepler ise yüksek teknoloji gerektirmesi, yüksek teknolojiyi kullanacak nitelikli personele ihtiyaç duyulması gibi operasyonel sıkıntılardır. 2010 yılından beri Türkiye’de hiç havayolu şirketinin kurulmaması da pazara girişin zor olduğunu göstermektedir.

Müşteri Pazarlık Tehdidi

Müşterinin pazarlık tehididi, müşterinin fiyatları ne kadar kolaylıkla aşağı çekebileceğini ifade eder. Pazardaki müşteri sayısı ve müşterinin ne kadar ürün alacağı müşteri pazarlık tehididinin en önemli unsurlarıdır. Pazarda fazla müşteri varsa veya müşteri az ürün alıyorsa fiyatı düşürmek için elinde pazarlık gücü yoktur. Ancak müşteri sayısı az ise veya müşteri yüklü miktarda ürün alıyorsa, fiyatları düşürmek için ciddi pazarlık gücüne sahip demektir. 

DHMİ’nin sağladığı istatistiksel veriler havayolu sektöründeki müşteri sayısının her geçen gün arttığını göstermektedir. Bununla birlikte; telefon uygulamaları vs. teknolojiler ile bilet fiyatlarını karşılaştırmak çok kolaylaşmıştır. Bir havayolundan diğer havayoluna geçmek de yolcular için çok düşük bir maliyet oluşturmaktadır. Bunlardan dolayı müşteri sayısının artmasıyla şirketlerin pazarlık gücü artıyor gibi gözükse de fiyat karşılaştırmalarının kolaylığı ve müşterilerin çok kolay havayolu şirketi değiştirebilmesi sebebiyle müşteriler pazarlık gücüne sahiptir.

“Porter’ın Beş Gücü” modelini başarıyla uygulayan şirketler öncelikle kendi şirketlerinin pazarlık güçlerinin farkına varırlar. Piyasanın ve sektörün dinamiklerini daha iyi kavrarlar ve şirketler arasındaki dengeyi oluşturmada daha başarılı olurlar. Rakiplerinin ve iş ilişkisi içinde bulundukları şirketlerin pazarlık güçlerini daha iyi analiz edebildikleri için daha sağlıklı ilişkiler yürütürler.

“Porter’ın Beş Gücü” modeli fizibilite çalışmalarında da büyük öneme sahiptir. Bir yatırım kararı almadan önce, sektörün güçlü ve zayıf yanlarını bilmenin yanı sıra sektörün güç ve pazarlık dinamiklerinin de çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Paroje Yatırım Danışmanlık olarak hazırladığımız fizibilite çalışmalarında “Porter’ın Beş Gücü” modelini kullanarak en doğru yatırım kararını almanıza yardımcı olmaktayız.