PAROJE • MİKRO YÖNETİM (MICRO MANAGEMENT) NEDİR? KONTROL TUTKUSU MU, YÖNETİM ANLAYIŞI MI?

Son yıllarda liderlik, kurum kültürü ve yönetim gibi konular, özellikle Z kuşağının iş hayatına katılımıyla birlikte yeni bakış açıları ve tartışmaları iş dünyasının gündemine taşımıştır. Çalışanın işine her yönüyle müdahale edilmesi, görevlerin yakından izlenmesi, sık sık eleştirel geri bildirimlerde bulunulması ve yürütülen süreçlere aşırı detaycılıkla yaklaşılması gibi durumlar, yönetici veya patronların kontrol arzusu eğilimiyle ilişkilendirilir. Bu durum, günümüzde iş dünyasında sıkça tartışılan “Micro Management (Mikro Yönetim)” ve “Micro Manager (Mikro Yönetici)” kavramlarıyla karşılık bulmaktadır. Yazımızda bu kavramları inceleyerek çalışanlar ve organizasyonlar üzerinde ne gibi etkileri olduğunu ve nasıl değiştirilebileceğine göz atacağız.

Mikro Management (Mikro Yönetim) ve Micro Manager (Mikro Yönetici) Nedir?

Mikro yönetim, çalışanın verilen bir görevi nasıl tamamlayacağına dair her aşamada yöneticinin detayları, kimin yaptığı, nasıl ve ne şekilde yaptığı gibi süreci her yönüyle oldukça detaylı şekilde kontrol etme eylemidir. Mikro yönetici ise mikro yönetim eylemini gerçekleştiren ve ekibine/çalışanlarına aşırı düzeyde denetim sağlayan kişileri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. 

Mikro yönetim eylemini diğer yönetim şekillerinden ayıran en temel nokta, mikro yöneticinin belli bir başarı veya tatmin kriterinin olmamasıdır. Tamamen sistemden ve standarttan uzak, kişisel ve tutarsız beklentilere sahiptir. Çalışanlar, değişken istekleri ve beklentileri doğrultusunda yöneticinin yaptıkları işe sürekli müdahil olmasına maruz kalırlar.

Bir mikro yönetici, çalışanın eylemlerini yakından izleyerek işleri ve süreçleri nasıl ilerlettiği hakkında sık sık bilgi sahibi olmak ister. Bu talepler, işin akışını bozarak tesliminde aksamalara yol açabilir. Çalışanın yöntemleri ve elde ettiği sonuç hakkında çoğu zaman eleştirilerde bulunur. Bu eleştiriler yalnızca ne yapılması gerektiği ve hangi tarihe kadar tamamlanması gerektiği gibi objektif geri bildirimlerden farklı şekilde son derece sübjektif ve detaycıdır.

Mikro Yönetimin Temel Karakteristikleri Nelerdir?

Mikro yöneticiler, ekiplerin ve çalışanların gerçekleştirdikleri sonuçlara değil, günlük performansına odaklanan bir yönetim tarzını benimser. Mikro yönetici, çalışandan anında bir yanıt isteyerek süreçlerin hızlı ilerlemesini sağlamaya çalışsa da zamanla organizasyon ve ekip içerisinde moralin düşmesine yol açarak düşmanca bir çalışma ortamı yaratabilir.

Bir mikro yöneticinin en temel belirtileri şunlardır:

  • Başkasının görevlendirildiği işlerde daha iyi yapabileceğine dair bir inanca sahip olmak ve kendi seviyesinin altında bile olsa o işi üstlenmek,
  • Ekibin/çalışanın her zaman ne üzerinde çalıştığını öğrenmek istemek ve sürekli gözlemlemek,
  • İşin hangi aşamada olduğunu sık sık sorarak gereğinden fazla geri bildirim istemek,
  • Sadece ne yapılması gerektiğini değil, nasıl yapılması gerektiğini de dikte etmek,
  • Teslim edilen işlerden çoğu zaman memnun ve tatmin olmamak,
  • Hata yapılmasına tahammül edememek,
  • İşin yapılışını veya gidişatını etkilemeyecek önemsiz ayrıntılara gereğinden fazla odaklanmak ve bu nedenle kritik ve acil işlerin gecikmesine yol açmak.

Yukarıdaki belirtilere sahip bir mikro yönetici, çoğunlukla işleri zamanında yetiştirmekte sorun yaşar. Bunun en temel sebebi ise çoğu zaman tamamlanan işlerden tatmin duymaması ve önemsiz ayrıntılara zaman harcayarak işin yeniden yapılmasını istemesidir.

Ekip üyeleri ise işleri her aşamada baltalandıkça ve kendilerine verilen görevleri yürütme konusunda özerklikleri olmadıkça hayal kırıklığına uğrarlar. Yaptıkları işin neredeyse hiçbir zaman mikro yöneticinin kişisel standartlarına uymayacağını bildikleri için de zamanla öfke ve dargınlık gibi duygular ekip içerisinde yer edebilir. Bu nedenle, mikro yönetim tarzı sürdürülebilirlikten uzak ve uzun vadede etkisiz bir liderlik biçimidir.

Mikro Yönetim Ne Zaman Etkili Bir Yönetim Biçimidir?

Her ne kadar mikro yönetim kavramı olumsuz bir anlam çağrıştırsa da bu yönetim şeklinin gerekli görüldüğü ve bir işin kritik olarak ele alınması gerekli olan durumlarda en etkili yönetim biçimlerinden biri olduğu söylenebilir. Bu durumlardan bazıları şunlardır:

  • Kurumun stratejisi değiştirilirken,
  • Kurum veya ekip içerisinde yeni bir uygulama başlatılırken,
  • Yeni bir birim, departman veya yönetim kurulurken,
  • Yöneticinin görevlendirdiği çalışan verilen süreci yürütmekte başarısız olmuşsa ve hedeflenen sonuçlara ulaşmak için kritik bir riske girilmişse,
  • Süreç ve işleyişte çok ciddi hatalar ve şikayetler ortaya çıkmışsa,
  • Departmanın çıktıları ve performansı beklenenin çok altında kalıyorsa,
  • Afet veya acil bir durum yönetiliyorsa.

Mikro yönetim işlerin normal akışından uzak olduğu durumlarda sürecin etkili ve hızlı bir şekilde yönetilmesini sağlar. Fakat normal bir işleyişte bu yönetim anlayışını benimsemek, uzun vadede kurum içi işleyişte dar boğaza sebep olabilir.

Mikro Yönetim Nasıl Fark Edilir ve Değiştirilir?

Mikro yönetime maruz kalan bir çalışan, yöneticisinin kendisine ve yeteneklerine güvenmediğini, hatta küçümseyici bir tavır sergilediğini hissedebilir. Kısa vadede bazı sonuçlar elde edilse de bu liderlik tarzı, uzun vadede çalışanların motivasyonunu ve şirket moralini ciddi şekilde zedeleyebilir. Mikro yönetici, ekibinde güvensizlik ve yetersizlik duygularını besleyen bir çalışma ortamı yaratarak, kendi yokluğunda ekibin işlevselliğini kaybetmesine yol açabilir. Mikro yönetim, dışarıdan kolayca fark edilmesine rağmen, mikro yöneticiler çoğu zaman bu davranışlarını göremez ya da kabul etmekte zorlanır.

Mikro yöneticilerden farklı olarak makro yöneticiler daha etkili bir yönetim yaklaşımına sahiptir. Makro yönetim, çalışanlara doğrudan geniş görevler tanımlayarak onların işlerini kendi başlarına yapmalarına olanak tanır: Ekibin sürekli denetim ve hatırlatmalar olmadan da görevlerini tamamlayabileceğine dair inanca sahiptir.

Mikro yönetici olduğunu fark eden biri, bu yönetim alışkanlığı kırmak için şu adımları atabilir:

  • Bir proje için başarıyı tanımlayan birkaç metrik belirleyerek diğer tüm ayrıntıları göz ardı etmek,
  • Yalnızca "ne" yapılması gerektiğini delege ederek "nasıl" yapılacağını ekibe/çalışana bırakmak,
  • Ekip üyelerinin danışma veya rehberlik için istediklerinde kullanabileceği bir açık kapı politikası uygulamak,
  • Projenin her aşaması için bir son teslim tarihi belirlemek ve makul bir süreyle sınırlı bir toplantı düzenleyerek ilerleme raporu almak.

 

Sonuç olarak, mikro yönetim, kısa vadede kontrol ve başarı hissi yaratabilse de uzun vadede ekiplerin verimliliğini, çalışanların motivasyonunu ve şirketin genel işleyişini olumsuz etkileyen bir liderlik tarzıdır. Bu yönetim biçimi, yalnızca kritik süreçlerde ve acil durumlarda etkili olabilirken, sürekli bir uygulama olarak benimsenmesi sürdürülebilirlikten uzak ve zarar verici bir yaklaşım olacaktır. Mikro yönetimin olumsuz etkilerinden kaçınmak için yöneticilerin çalışanlarına güvenmeleri, özerklik tanımaları ve makro bir yönetim anlayışını benimseyerek ekiplerin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmalarına olanak sağlamaları önem taşımaktadır.

  

Yararlanılan Kaynaklar

http://www.dogruyonetim.com/tum-yazilar/micromanagement-bir-yonetim-hastaligi/

https://www.investopedia.com/terms/m/micro-manager.asp