Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA), kıta genelindeki ve dünya çapındaki işletmeler için oyun değiştirici niteliğinde bir anlaşmadır. Afrika, ticaret ve rekabet engelleriyle sınırlanarak, bölgesel ve küresel değer zinciri katılımını ve doğrudan yabancı yatırımları kısıtlayan sorunlar yaşıyor. AfCFTA, 2030 yılına kadar tüketici ve işletme harcamalarında 1,7 milyar kişi ve 6,7 trilyon dolarlık büyüme öngörülen tek bir pazar yaratarak tüm bunları değiştirmeyi amaçlıyor.
AfCFTA'nın ana faydalarından biri, kıtalararası ticareti ve uluslararası ihracatı artırarak, yerel ve küresel işletmelerin kıta genelinde yeni pazarlara giriş yapmasına ve genişlemesine olanak tanımasıdır. Bu amaçla, AfCFTA Özel Sektör Katılım Stratejisi, yüksek potansiyele sahip dört ana sektör belirlemiştir. Bu sektörler otomotiv, tarım ve tarımsal işleme, ilaç sanayi, ve lojistiktir. Bu dört sektör, ürettiği mal ve hizmet ile 130 milyar dolarlık fırsat yaratmaktadır.
Otomotiv endüstrisi; Afrika içi ticareti hızlandıracak özellikleri nedeniyle önemli bir sektördür. Kıta genelindeki kullanılabilir gelirdeki artış, orta sınıfın büyümesi ve hızlı kentleşme nedeniyle motorlu araçlar ve ticari araçlar için yerel talep artarken, yerel üretimi yerel talebe uygulama konusunda güçlü bir fırsat vardır. Örneğin, Volkswagen, Afrika'da yeni, modern ve güvenli araçların üretilmesi için potansiyeli ve fırsatları görmüştür. 2023 itibariyle şirket Kenya, Ruanda ve Gana'da yerel montaj operasyonları başarıyla kurmuş ve Ruanda ve Gana'da sahip olduğu iştirakler oluşturmuşlardır.
Tarım; yerel talebi karşılama, GSYİH büyümesini hızlandırma, iş yaratma ile yukarı ve aşağı akış bağlantıları nedeniyle katılımcıların değer zincirlerinde ve ticarette artış potansiyeline sahip bir başka ana sektördür. AfCFTA, ülkelerin sadece katma değeri düşük tarım ara ürünlerini ihracatına güvenmek zorunda kalmayacakları için değer zincirlerine ve ticarete katılımı genişletecektir. Şu anda, kıtada yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık tarımsal ürün ithal edilmiştir. Ancak 2030'a kadar, AfCFTA sayesinde mevcut ithalat tarifeleri ortadan kalkarsa Afrika içi tarım ticaretinin %574 artması beklenmektedir.
İlaç sektörü; kısa bir zaman diliminde ticaret ve üretim engellerinin ele alınabilmesi ve yerel talebin karşılanması nedeniyle yüksek potansiyelli bir başka sektördür. Afrika'da, 2022-2027'de bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) %5,13 olan bir büyüme ifade edilmektedir. Afrika'da paketli tüm ilaçlar için toplam talep yılda yaklaşık 18 milyar dolardır. Bu meblağın %61'ini ithal edilirken, %36'sını yerel üreticiler sağlamaktadır fakat bu kısım ticarete dahil değildir. Kalan %3’lük kısım ise Afrika içerisinde faaliyet gösteren ilaç firmaları tarafından tedarik edilmektedir.
Lojistik; Afrika içi taşımacılığın çoğu karayoluyla yapılmaktadır, bu nedenle hava ve demiryolu taşımacılığı altyapısı henüz gelişmediğinden dolayı karayolu ve denizyolu taşımacılığı en büyük fırsatı sunmaktadır. AfCFTA'nın kurulması, 2030'a kadar Afrika içi yük talebininin %28 artacağını ve neredeyse 2 milyon kamyon, 100.000 demiryolu vagonu, 250 uçak ve 100'den fazla gemi talebine neden olacağını öngörmektedir. Büyük lojistik şirketleri, Afrikalı şirketlerin ticaretlerinde kullanması için çok pahalı olmuştur, ancak yeni dijital lojistik şirketlerinin yükselişiyle bu durum değişmektedir.
AfCFTA, kıtada genel ve uzun vadeli önemli faydalar yaratacak olsa dahi tarife gelirlerinin azalması, endüstriyel sektörlerin düzensiz hale gelmesi, işletmeler ve tedarik zincirlerinin yeniden düzenlenmesi ve istihdamın bozulmasından dolayı bazı kısa vadeli kesintilere sebep olabilir. AfCFTA'nın kesintisiz uygulanması ve uyarlama maliyetinin ortadan kaldırılması için tahmini gereksinim önümüzdeki 6 ila 10 yıl içinde 7,7 milyar dolardır. Afrika'nın artan nüfusu, artan gelirleri ve bütünleşik pazarları, şirketlerin yeni talep seviyelerini karşılayarak büyümeleri ve başarılı olmaları için geniş bir fırsat yelpazesi sunmaktadır. Her endüstrinin, şirketlerin avantajlarından yararlanabilecekleri özel güçlü yönleri vardır. Örneğin, otomotiv endüstrisi yüksek ürün karmaşıklığından yararlanırken, tarım ve tarımsal işleme, GSYİH büyümesine ve kapsayıcı iş büyümesine önemli katkı sağlar. İlaç endüstri de engelleri hızlı bir şekilde aşabilir, lojistik de cazip talepler ve imkanlar sunar. Bu kaynakları kullanarak şirketler, Afrika pazarlarına girebilir, genişleyebilir ve daha bütünleşik bir kıtanın getirdiği fırsatları yakalamak için kendi stratejilerini geliştirebilirler. 2030 yılında dünya genç nüfusunun %32'sine ev sahipliği yapacağı ifade edilen Afrika'da, pazarlar daha da bağlandıkça girişimcilik ve yenilik, yeni işletmeler için büyüme ve başarı için güçlü sürücüler olacaktır.
Makro trendler, operasyonel iyileştirmeler ve şirket bilinirlikleri, Afrika'nın ticaretin geleceği olduğunu göstermektedir. Özel sektör, Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi'nin (AfCFTA) vaat ettiği hedeflere ulaşmak için önemli bir rol oynayacaktır. Şimdi, yerel ve uluslararası şirketlerin, ekonomiler geliştikçe ve fırsatlar artarken, stratejilerini ve yatırım önceliklerini temel değişimle uyumlu hale getirme zamanı gelmiştir.
Ancak, Afrika pazarına girmek veya genişletmek isteyen işletmeler, kıtanın sunduğu benzersiz zorlukları dikkate almalıdır. Bu zorluklar, yetersiz altyapı, siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk ve kültürel farklılıkları içerir. Piyasanın derin bir anlayışına sahip yerel ortaklarla çalışmak ve bu zorlukların üstesinden etkili bir şekilde gelebilmek önemlidir.
Sonuç olarak, Afrika'daki fırsatlar büyük potansiyele sahiptir ve pazarı anlamak ve yerel ortaklarla çalışmak için zaman ve kaynak yatırmaya istekli olan işletmeler başarılı olmak için iyi konumlanacaktır. Afrika'nın gelişmeye devam etmesi ve ekonomilerin daha da entegre olmasıyla birlikte, özel sektör, büyümeyi ve tüm paydaşlar için ortak refah yaratmayı sağlamak için hayati bir rol oynayacaktır.
Kaynak: World Economic Forum / AfCFTA: A New Era for Global Business and Investment in Africa raporu